© Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi

Celile Hanım ile Hikmet Bey

Nâzım Hikmet ressam Celile Hanım (1880-1956) ile hariciye memuru Hikmet Nâzım Bey’in (1876-1932) oğludur. 1900 yılında evlenen çiftin ilk çocuğu olan Nâzım Hikmet, babasının görev yaptığı, annesinin de doğum yeri olan Selanik’te dünyaya gelir. 1905’te doğan ikinci çocukları İbrahim Ali, ertesi yıl ne yazık ki kuşpalazından hayatını kaybeder. 1907 yılında kızları Samiye’yi kucağına alan Celile Hanım ve Hikmet Bey, 1917’de geçimsizlik nedeniyle ayrılırlar.

Hikmet Bey
Celile Hanım
Celile Hanım, Samiye Yaltırım ve Nâzım Hikmet, 1924, İstanbul
Hikmet Bey
Hikmet Bey

İlk kadın ressamlarımızdan biri olan Celile Hanım, Leh asıllı Mehmet Celaleddin Paşa’nın (Constantin Borcenski) oğlu, Sultan II. Abdülhamit’in yaverliğini yapan dilci ve eğitimci Hasan Enver Paşa ile Alman kökenli Osmanlı generali Mehmet Ali Paşa’nın kızı Leyla Hanım’ın beş çocuğundan biridir. Ailesinin saraya yakınlığı sayesinde, Celile Hanım küçük yaşlardan itibaren saray ressamı Fausto Zonaro’dan resim dersleri alır. Bir yandan da evde özel eğitim gören Celile Hanım, Fransızcayı ve piyano çalmayı öğrenir.

Peçe takmayı reddeden, erkekli kadınlı toplantılara katılan Celile Hanım, zamanının ötesinde sıra dışı bir kadındır. Oğlu Nâzım Hikmet’in edebiyat ve resme olan ilgisini de beslemiştir. Celile Hanım, Nâzım Hikmet’in açlık grevi sırasında yaptığı eylemlerle de ulusal ve uluslararası basında geniş yer bulmuştur.

Image
Anneannesi Celile Hanım'ı Anlatıyor
Ayşe Yaltırım, Kasım 2014
Nâzım Hikmet’in kız kardeşi Samiye Yaltırım’ın kızı ressam Ayşe Yaltırım, dayısına ve ailesine dair anılarını anlatıyor.
Nâzım'ın Hikâyesi Videoları

Neneme Minerva derlermiş. Minerva, [yani] Athena, kudret, sanat, büyüklük [tanrıçası]. Nenem de dikbaşlı birisi. Sağlam duruşlu, biraz da feminist.

Otoportre, Celile Hanım
Otoportre, Celile Hanım
Otoportre, Celile Hanım

Hikmet Bey, Osmanlı’nın ünlü valilerinden Nâzım Paşa’nın (1840 – 1926) oğludur. Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas valilikleri yapmış olan Nâzım Paşa, aynı zamanda Selanik’te görev alan son Osmanlı valisidir. Hikmet Bey Mekteb-i Sultani’yi (Galatasaray Lisesi) bitirince Hariciye Nezareti’nde (Dış İşleri) memur olarak çalışmaya başlar. 1905 yılında görevinden istifaya zorlanınca ailesini yanına alarak Halep’e babasının yanına taşınır.

İstanbul’a döndüklerinde önce bir mandıra kurar, ancak başlangıçta iyi giden işleri bir iki yıl içinde bozulur. 1909’da İkinci Meşrutiyet ilan edilince, yeniden devlette tercüman olarak görev alır. Celile Hanım’dan boşandıktan kısa bir süre sonra da Hariciye Nezareti’ndeki görevinden istifa eder. Bir müddet Alemdar gazetesinde idare müdürü olarak çalışır; hemen ertesinde Kadıköy’deki Süreyya Paşa Sineması’nın ilk müdürü olur ve ölene kadar bu işi sürdürür. Hikmet Bey’in Cavide Hanım’la yaptığı evlilikten de Fatma Melda ve Metin isimli iki çocuğu daha vardır.

Nâzım Hikmet, kız kardeşi Samiye, babası ve küçük kardeşleriyle
Hikmet Bey
Süreyya Operası

“Kendisi Mehmet Nâzım Diye Çağrıldı”

ÖNCEKİ

Halep'te Paşa Torunluğu ve İstanbul'a Geliş

SONRAKİ
naziminhikayesi