Bir yandan birbiri ardına şiir kitaplarını yayımlarken, bir yandan da 1930’dan başlayarak değişik takma adlarla Hür Adam, Halk Dostu, Yeni Gün, Akşam, ve Tan’da fıkra yazarlığı yapar. Kullandığı takma isimleri: Orhan Selim, Adsız Yazıcı, Ahmet Cevat, Ahmet Oğuz Saruhan, Ben, Bendeniz, Ercüment Er, Fıkracı, İbrahim Sabri, İhsan Koza, İmzasız Adam, Kartal, H. İhsan, Mazhar Lütfi, Mümtaz Osman, Osman Cemal, Sarı Murat, Süleyman Sabur Ran…
Orhan Selim bunların içinde en ünlüsüdür.
Akşam gazetesinin başyazarı Necmettin Sadak, Nâzım Hikmet’in şiirlerini beğenir ve şairi kazanmak ister. Nâzım’ınsa isteği cezaevinden çıkınca kesinlikle kalemiyle para kazanmaktır. Görüşmelerinden sonra Nâzım Hikmet takma adla yazı yazabileceğini söyler. Sadak da ondan politika dışı, ama devrimlerden yana yazılar beklemektedir. Böylece, iki tarafı da memnun eden bu anlaşmadan Orhan Selim doğmuş olur. Kimi zamanlar Orhan Selim adıyla Tan’da da yazılar yayınlayan Nâzım Hikmet, Nihal Atsız ve Peyami Safa gibi isimlerin saldırısına uğrayacaktır. Onlara karşı kaleme aldığı yazılardan biri olan “İt Ürür Kervan Yürür”ün ardından tepkilerin devam etmesi üzerine yazdığı “İt Ürür Kervan Yürür 2”de Orhan Selim’den şöyle söz eder:
Nâzım Hikmet Portreler’i (1935) yayımladığında Orhan Selim’e de yer vermeyi ihmal etmez ve Selim’e karşı olan tavırları değerlendiren şu dizeleri yazar: