© Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi

Beşiktaş’ta TKP Kongresi, İzmir’de Kuduz Kuşkusu

Nâzım Hikmet 1924 Ekiminde gizlice Türkiye’ye girer. Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın yayın organları Orak-Çekiç gazetesi ile Aydınlık dergisinde çalışmaya başlar. 1 Ocak 1925’te Dr. Şefik Hüsnü’nün Beşiktaş’taki evinde toplanan Türkiye Komünist Partisi (TKP) 2. Kongresi’ne katılır, TKP Merkez Komitesi üyeliğine seçilir. Ancak İstanbul’da çok dikkat çekmeye başladığı düşüncesiyle parti adına İzmir’de görevlendirilir.

O sıralarda İzmir’de bir kuduz salgını vardır ve Nâzım Hikmet’i de bir köpek ısırır. Ankara’da kurulan İstiklâl Mahkemesi’nin bir soruşturma nedeniyle TKP üyelerini tutuklamaya başlaması da bu günlere denk gelir. Nâzım Hikmet kuduz kuşkusu ile yakalanma olasılığı arasında sıkışıp kalır. Geçirdiği sıkıntılı günleri daha sonra Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim kitabında anlatacaktır. Haziran 1925’de her şeyi göze alarak İzmir’den İstanbul’a gider ve TKP’nin ayarladığı bir taka ile ülkeyi terk eder.

Ankara İstiklal Mahkemesi Nâzım Hikmet’i gıyabında 15 yıl hapse mahkum eder.

Image
Nâzım'ın İzmir Raporu
Erden Akbulut
Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV) yöneticisi, çevirmen, araştırmacı-yazar Erden Akbulut, Nâzım Hikmet’in siyasi faaliyetlerini arşivlerde tespit ettiği belgeler eşliğinde anlatıyor.
Nâzım'ın Hikâyesi Videoları

İzmir’de yürüttüğü çalışmalarla ilgili, son derece ilginç bir rapor hazırlar üç dört sayfalık. Gittiğinden itibaren ne yapmış, nasıl etmiş, İzmir’in durumu nedir… Yani bugün İzmir tarihi çalışanlar bakımından 1925 yılının üç dört aylık kesiminde ‘Emek dünyası İzmir’de nasıldı?’yı, İzmir kasaba demiryolunun süreci nasıldı, oradaki işçiler nasıl örgütlenmişlerdi gibi son derece değerli bilgiler içeren somut bir rapor yazmıştır.

İlaçların hiçbir yararı dokunmayacak, biliyorum. Kuduza, piramidonun faydası ne? Kuduz olduğuma, bütün bu ağrıların, ateşin, kuduz belirtileri olduğuna emin miyim? Petrosyan da yüzde yüz kanserli olduğuna emin miydi? Emin değildi, biliyordu, ama emin değildi, inanmıyordu yüzde yüz… İnanınca da… Petrosyan’ın kendini öldürdüğüne yüzde yüz emin miyim? Kuduracağıma yüzde yüz emin olunca, inanınca, yirmi tane uyku hapını birden alır…
Nâzım Hikmet. Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim. Adam Yayınları, 6. Basım, 1993. s.126

Moskova'da Üniversite Yılları ve İlk Evlilik

ÖNCEKİ

Yeniden Moskova ve Yurda Dönüş

SONRAKİ
naziminhikayesi