İşgal Altında İstanbul
Nâzım, anasıyla babası ayrıldığı için normalliğini kaybeden evinde daima kalamıyor, bazen hısım akrabasında yatıyor, bazen biz bohem şair ve edebiyatçılara katılıyordu. 24 saatlerini, 48 saatlerini, aramızda, rüzgâra kapılmış yaprak gibi şurada burada, dost evlerinde, yar evlerinde, kahvelerde, otel odalarında edebiyat ve siyaset münakaşalarımız ortasında geçiriyordu. Sonradan başbakan olmuş Hasan Saka’lar, parti kurmuş Fuat Köprülü’ler, milletvekili olmuş Celâl Sahir’ler, Halil Nihat’lar, damgalanıp “150’likler” listesine alınmış İlmi Beyler, türlü akımlara kapılmış fikir, sanat, maliye, hukuk adamları, profesörler, artistler çevremizdeydi. Seyyar bir üniversiteymiş gibi gelişiyorduk.
Vâlâ Nurettin, Bu Dünyadan Nâzım Geçti, s.43
KIRK HARAMİLERİN ESİRİ
Nâzım Hikmet, 1920, İstanbul
Ahmet Hâmit’e adanan bu şiir, Alemdar gazetesinde yayımlanmıştır.