© Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi

Kuvâyi Milliye Destanı

Kuvâyi Milliye
Nâzım Hikmet, 939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapishanesi, 941 Bursa Hapishanesi
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden

yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
[…]

Bütün Şiirleri

Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden

yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
[…]

Bütün Şiirleri

Türkiye’de Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla da tanınan Kuvâyi Milliye Destanı, Nâzım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı’nın ve savaşa katılanların anlatısı olarak kurguladığı epik eseridir. Türkiye’de ilk kez 1965 yılında Yön Yayınları tarafından Kurtuluş Savaşı Destanı adıyla yayımlanır. Bu ilk başlık hafızalarda yer eder. Daha sonra Kuvâyi Milliye Destanı adıyla ilk baskısı 1968’de Bilgi Yayınları tarafından yapılmıştır. Bu baskının sonunda “939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapishanesi, 941 Bursa Hapishanesi” notu yer almaktadır. Bu not nedeniyle eserin 1939-1941 yılları arasında yazıldığı düşünülmüş, ancak Erkan Irmak’ın yaptığı çalışmayla metindeki dizelerin yazılış tarihlerinin 1938-1950 yılları arasına yayıldığı anlaşılmıştır.

[…]
Onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
[…]

Bütün Şiirleri

[…]
Onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
[…]

Bütün Şiirleri

Image
Nâzım Hikmet, Kuvâyi Milliye'yi nasıl yazmaya başladı?
Erkan Irmak, 2014
Kayıp Destan’ın İzinde: Kuvâyi Milliye ve Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Milliyetçilik, Propaganda ve İdeoloji kitabının yazarı akademisyen Erkan Irmak, Nâzım Hikmet’in Kuvâyi Milliye eserini nasıl yazmaya başladığını anlatıyor.
Nâzım'ın Hikâyesi Videoları

1950 yılına geldiğimizde, büyük kampanyaların ardından afla çıktıktan sonra, genel afla, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte, tek yayımlanmak üzere teklif aldığı kitabı Kuvâyi Milliye oluyor. […] Ta en başta, 1937’lerde [olduğu gibi] Kuvâyi Milliye’nin böyle bir terazi işlevi gördüğünü yeniden görüyoruz. Devlet ile Nâzım Hikmet arasındaki buzları eriten bir rol üstleniyor.

[…]
Demir,
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
[…]

Bütün Şiirleri

[…]
Demir,
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
[…]

Bütün Şiirleri

Image
Kuvâyi Milliye Destanı neyi anlatır?
Erkan Irmak, 2014
Kayıp Destan’ın İzinde: Kuvâyi Milliye ve Memleketimden İnsan Manzaraları’nda Milliyetçilik, Propaganda ve İdeoloji kitabının yazarı akademisyen Erkan Irmak, Kuvâyi Milliye Destanı‘nın içeriğini tarihsel bağlamıyla ele alıyor.
Nâzım'ın Hikâyesi Videoları

Bir fikir olarak ortaya çıktığı günden itibaren Kuvâyi Milliye’nin bu kadar talep görmesinin ve sahiplenilmesinin arkasında, Nâzım Hikmet’in bütün siyasi, ideolojik farklılıklarına rağmen, […] rejimin böyle bir metne duyduğu ihtiyaç da var.

[…]
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için :
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
[…]

Bütün Şiirleri

[…]
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için :
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
[…]

Bütün Şiirleri

Şeyh Bedrettin Destanı ile başladığı “Onlar”ın hikâyesine bu kitapta devam eder. Çok bilinen “Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar;/korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar/ve kahreden yaratan ki onlardır,/destanımızda yalnız onların maceraları vardır.” dizeleriyle başlayan kitap, vaat ettiği gibi bu “zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri” olmayanların destanını yazar. Ve bir destandan beklendiği gibi kadınıyla erkeğiyle vatan mücadelesine girmiş sıradan insanların kahramanlaştırıldığı bir anlatıya dönüşür. Daha sonra Memleketimden İnsan Manzaraları’nın içinde yeniden yazılarak yer alacak olan Kuvâyi Milliye’nin yüceltilen kahramanları Manzaralar içinde zaafları ve çelişkileriyle yaşayan bireylere dönüşürler.

Kuvâyi Milliye Destanı'ndan alıntı
Seslendiren: Boğaçhan Sözmen
Ses Tasarımı: Göksenin Göksel
Görsel: Kurtuluş Savaşı Destanı kitap kapağı. 1965, Birinci Baskı. Yön Yayınları
Nâzım'ın Hikâyesi Soundcloud hesabı

Cezaevi Dostlukları: Kemal Tahir

ÖNCEKİ

Memleketimden İnsan Manzaraları

SONRAKİ
naziminhikayesi